Haber

Türkiye’de 2022, 10 yılın en düşük deprem aktivitesi olarak kayıtlara geçti.

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, geçen yıl dünyada ve Türkiye’de depremsarsıntılarda hareketlilik, can kaybı hakkında bilgi verdi.

Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD) tarafından işletilen bin 143 deprem kayıt istasyonu ile Türkiye ve çevresinde meydana gelen depremlerin gece gündüz 24 saat izlenip kayıt altına alındığını belirten Özmen, depremin büyüklüğünü, oluş saatini, yerini, , derinlik, enlem ve boylam kaydedildi. parametrelerin bu formda belirlendiğini belirtmiştir.

Depremlerin zaman ve yerlerindeki değişimlerin istatistiksel tekniklerle incelendiğini belirten Özmen, bu bilgilerden yararlanılarak olası depremlerin büyüklükleri ve olma olasılıklarının varsayıldığını ve Türkiye’nin deprem depreminin bu şekilde gerçekleştiğini söyledi. risk azaltmaÇalışmalarına katkıda bulunmaya çalıştığını vurguladı.

Geçen yıl Türkiye ve çevresinde 20 bin 277 deprem olduğunu kaydeden Özmen, şöyle konuştu: “Son 10 yıllık deprem verilerine baktığımızda 2022 yılının deprem aktivitesinin en düşük olduğu yıl olduğu görülüyor. Genelde 5 veya 5’in üzerindeki depremler ülkemizde hasara ve can kaybına neden olabiliyor. 5 ve 5’ten büyük depremlerin sayısı ise 15 olarak kayıtlara geçti. Yani ülkemiz 2022 yılında yaklaşık üç haftada bir olmak üzere 5 ve üzeri depremlerle sarsıldı.ifadesini kullandı.

Doç. Özmen, AFAD verilerine göre 2022’nin başından bugüne kadarki dönemde 6’dan büyük tek depremin 11 Ocak 2022 saat 04:07’de Kıbrıs açıklarında 6,4 büyüklüğündeki deprem olduğunu söyledi.

Bülent Özmen, bu depremde 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 1 kişinin de yaralandığını belirterek, Türkiye’de herhangi bir can kaybı veya hasar meydana gelmediğini bildirdi.

Türkiye’de en fazla can kaybı ve yaralanma Düzce Gölyaka depreminde yaşandı.

Geçen yıl Türkiye’de en fazla can kaybı ve yaralanmanın 23 Kasım 2022’de Düzce Gölyaka’da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremde yaşandığını kaydeden Özmen, bu depremde 2 kişinin hayatını kaybettiğini, 93 kişinin de yaralandığını kaydetti.

En çok can kaybı ve yaralanmaya neden olan ikinci depremin ise 4 Kasım 2022’de meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki Buca-İzmir depremi olduğunu belirten Bülent Özmen, 2 kişinin hayatını kaybettiğini, 64 kişinin de yaralandığını hatırlattı.

Özmen şöyle devam etti:

“Başka zararlara neden olan depremleri dikkate aldığımızda 2022 yılında ülkemizde meydana gelen deprem nedeniyle toplam 4 kişinin hayatını kaybettiği, 162 kişinin de yaralandığı görülmüştür. Türkiye için son 122 yılda ortalama 6 yılda bir 7 ve üzeri deprem meydana geldiği görülmektedir Son 23 yılda son 23 yılda 7’den büyük 3 deprem olduğu görülmektedir. 17 Ağustos 1999’da 7,4 büyüklüğündeki Marmara depremi, 12 Kasım 1999’da 7,2 büyüklüğündeki Kaynaşlı Düzce depremi ve 23 Ekim 2011’de 7,2 büyüklüğündeki Erciş-Van depremi. ortalama 6 yılda bir 7’den büyük deprem oluyor, Erciş-Van depreminden bu yana geçen 12 yıl boyunca büyük deprem olmadığı ve 7 ve üzeri depremlerin sayısının ortalamanın altında kaldığı görülüyor. büyük konsantrasyon kullanımı her geçen gün artmaktadır. terliyor.”

Ulusal Sarsıntı Stratejisi ve Eylem Planını güncelleme önerisi

Depreme karşı alınması gereken önlemlere ilişkin önerilerde bulunan Özmen, 2004 yılında önemli bir Deprem Şurası yapıldığını ancak şuranın üzerinden 19 yıl geçtiğine işaret etti.

Bu dönemde hem Türkiye’de hem de dünyada beyin sarsıntısı biliminde çok değerli gelişmeler olduğunu hatırlatan Özmen, şöyle konuştu: Bu yeni gelişmeler ve ülkemizde yürütülen çalışmalar dikkate alınarak ülkemizin mevcut durumu, yeniden değerlendirilmesi gereken sorunlar ve çözüm yolları ile deprem risklerinin azaltılması için yeni bir yol haritası belirlenmelidir” dedi.dedim.

2012-2023 dönemini kapsayan ve bu yıl süresini tamamlayacak olan Ulusal Sarsıntı Stratejisi ve Eylem Planı’nın Kurul’dan alınan bilgilerle 2023-2030 yıllarını kapsayacak biçimde güncellenmesinin Türkiye’ye değerli katkılar sağlayacağının altı çizildi. Türkiye’nin deprem risklerini azaltma çabalarını anlatan Özmen, şunları kaydetti:

“Deprem risklerini azaltan politikaların hızla uygulanabilmesi için gerekli mevzuatın hazırlanarak ve merkezi yönetim bütçesinden kaynak aktarılarak başta deprem olmak üzere afet risklerinin azaltılmasına yönelik çalışmalara finansman desteği sağlayacak sürdürülebilir bir deprem fonunun oluşturulması gerekli görülmektedir. ve vergiler çeşitli süreçlere konulacaktır.Böylece 2021 yılsonunun prestijiyle 81 ilimiz için hazırlanan ve her ilin kendine özgü tehlikelerini önleme kararlılığında olan hedef ve eylemlerin gerçekleştirilmesi için değerli bir mali kaynak bulunmuş olacaktır. veya risklerini azaltmaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu