İbb, Kurban Bağışından Elde Edilen Konserveleri 90 Bin Aileyi Kurtarabilmek İçin Ortaya Koydu.
HABER: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bu yıl 4.’sünü düzenlediği kurban bağışından elde edilen bidonları 90 bin aileye ulaştırmak için bugün yola çıktı. 4 yılda yaklaşık 700 bin aileye konserve kurbanlık ulaştırdıkları bilgisini paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Her zaman söylüyorum. İBB, İstanbullunun en emin, en vicdanlı, en güvenilir, sağ el.”
İBB, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen kurban bağışından elde edilen konserveleri İstanbul Vakfı aracılığıyla 90 bin aileye ulaştıracak. İstanbul Vakfı Kurban Bağış Kampanyası’na hayırsever vatandaşların katkılarıyla hazırlanan konserveler bugün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla Bakırköy’de dağıtıldı.
“BU ÇOK GÜZEL VE GÜZEL BİR GELENEK OLDU”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar ve İstanbul Vakfı Başkanı Perihan Yücel’in katıldığı programda konuşan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Gelenek haline gelen kurban bağışlarımızın vatandaşlarımıza nasıl ulaştığını her yıl burada gösteriyoruz. Bu çok güzel ve güzel bir gelenek oldu. Her zaman söylüyorum. İBB, İstanbulluların en vefakâr yardım eli, bu en vicdani ve en doğru kanaldır, çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyemiz “İstanbul, İstanbulluların her konuda, her sorunda duygularını aktardığı bir merkezdir. Kendilerine ait bir kurumdur. İBB, İstanbul’da hangi evin sıkıntıda olduğu konusunda en güncel bilgiye sahip kurumların başında geliyor.”
4 yıllık kampanya süresince yaklaşık 700 bin aileye konserve kurbanlık ulaştırdıkları bilgisini paylaşan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“‘FUNGER’IN SONUNDAKİ İNSANLAR’ OLARAK YAPABİLECEĞİMİZ YORUMLARIN YAPILDIĞI BİR ÇAĞDA YAŞIYORUZ: Alan elin veren eli görmemesi şeklinde, bir yandan bu kurbanlık ete kavuşunca sevinecek, muhtemelen bir süredir meskenlerine girmemiş halkımızın meskenlerine de et girmiş olacaktır. uzun zaman. Vatandaşlarımızın duaları sayesinde kurban kesen halkımız da hayırlara vesile olur. Bu çok güzel bir duygu. Güzel ve müreffeh olsun. Enflasyon ciddi boyutlara ulaştı ve insanımızın çok zor durumda olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki son yıllarda uygulanan yanlış politikaların, piyasada emtia fiyatlarını belirlemenin zor olduğu, insanımızın alışverişe gidemediği, ‘düşük gelirli’ ve ‘fiyat altı’ yorumlarımızın olduğu bir dönemde yaşıyoruz. açlık sınırı’ genişledi ve büyük bir kısmını kapsadı. Gıda fiyatları gerçekten çok yüksek. Geçmişte piyasalar bariz ritimlerle fiyatları güncellerken, gün içinde bile bazen etiketlerin değiştiği bir ortamda hep birlikte yaşıyoruz.
CİDDİ BİR KONUT SORUNUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ: Barınma ise farklı bir konu. Tüm şehirlerimizde kiraların ne kadar yüksek olduğunu ve önemli bir barınma sorunuyla karşı karşıya olduklarını biliyoruz. Gıda, barınma, ilaç fiyatları, akaryakıt… Her alanda büyük bir krizle karşı karşıyayız. Ne yazık ki bu kriz ve yaratılan kötü ekonomik yönetimin sonuçları, şu anda toplumun her kesimini yoğun bir şekilde etkilediği gibi, tıpkı bizim gibi kamu kurumlarını da etkiliyor. Özel şirketleri de etkiliyor. Tabii fiyatlarda yenilikler yapılıyor, değişiklikler yapılıyor, zamlar yapılıyor. Biz bu konuda sıkıntı yaşayan bir kurumuz. Bunu halkımıza ulaştırmak için en büyük çabayı sarf eden ve çabalayan bir kurumuz. Ayrıca fiyat artışları yapıldıktan sonra sadece bir defa yapılan artışlarla fiyat artışlarının kararsız kaldığı bir dönemde yaşıyoruz. Bunu vurgulayayım.
SATIN ALMA GÜCÜNÜN HER GÜN AZALDIĞI BİR DÖNEMDEYİZ: Kurumumuzun yapması gereken yatırımları, çalışanlarının memnuniyetini ve İstanbulluların beklediği kesintisiz hizmetleri gerçekleştirmek durumundayız ama gerçekten sıkıntılı bir dönem yaşadığımız ve fiyatların düştüğü bir dönemdeyiz. Özellikle vatandaşa dokunan tarafta enflasyon ve satın alma gücü her geçen gün azalıyor. O yüzden bugün halkımızın sofralarına et dağıtabilirsek ne kadar değerli hale geldiğini bu görüntüden daha iyi anlayabiliriz. Bu görev süremizin 5 yılını tamamladığımızda “5 yıl en başta nelerle mücadele ettik” derseniz, yoksullukla mücadele konusu, sosyal hizmetlerin ve halkımıza sunduğumuz yardım kalemlerinin arttırılması meselesi. en değerli ve ilk bahsimiz oldu.
EN SORUNLU DÖNEMDE EN İYİ ÖRNEKLERİ OLUŞTURMA YETENEĞİNİ BİRLİKTE YAŞIYORUZ: Türkiye’de sosyal belediyeciliğin, sadece dar gelirli ailelerimize yaptığımız yardımlarla değil, aynı zamanda oluşturduğumuz yöntemlerle de insanımızın gerçek ve değerli ihtiyaç ve ihtiyaçlarını karşılamanın bir yolu olduğuna inanıyoruz. 0-4 yaş ortasında çocuğu olan annelerin çocuklarıyla ücretsiz seyahat etmesinden kreş tesislerinin mahalle mahalle yaygınlaşmasına kadar. Bizler de tüm yol arkadaşlarımızla birlikte en değerli, en sorunlu ve en problemli dönemde en güzel örnekleri sunma yeteneğimizi göstermenin huzurunu yaşıyoruz. Bütün bunların yeterli olmadığını görüyoruz.
İSTANBUL HALKI ADINA BUNU YAPMAKTAN GURUR DUYUYORUZ: Tüm ülkede ekonomik düzenin bozulduğu, sistemin hatasız işletilmediği bu sıkıntılı dönemde tamamen vatandaşın yanında olan bir kurum olmanın yeterli olmadığının ve olmayacağının da bilincindeyiz. ve yıllarca yapılan hatalar üst üste birikir ve bazen harekete geçmek yıllar alır. Bu bağlamda ülkemizdeki gelir eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik temel analizler, uzun vadeli planlar ve özellikle hukuka aykırı birçok fiilin ortadan kaldırılarak Türkiye’de adaletin ve eşitliğin konuşulduğu bir sistemin varlığı kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu bağlamda da elimizden gelen gayreti en üst seviyede vermeye devam edecek bir ekip olacağız. İstanbul halkı adına bunu yapmaktan gurur duyuyoruz.”